Radyo Sputnikyayınlanan İsmet Özçelik ile Ankara Farkıprograma prof. Dr. Aziz Konukman konuk olarak katıldı. Konukman programda seçimlere giderken yurt içinde ve yurt dışında ekonomide yaşananları değerlendirdi.
Avrupa’da Ekonomik krizAvrupa’nın Ukrayna’da izlediği politikaları sebeplerden biri olarak gösteren Konukman, “Avrupa Ukrayna Ayağına önemli bir kurşun sıktı. Tabii bu krizlere de yansıdı. Şimdi muhtemelen tekrar piyasaları finanse etmek başlayacak. esasen 5 merkez bankası likidite enjekte ederek tasarruf etmeye çalıştı. Özellikle İsviçre’de İsviçre Bankası Bunu düşün. En büyük banka satın aldı. Çünkü farkındalar; Çok büyüksen, batmana izin vermezler. Çünkü Avrupa’da bir banka zincirleme etkiyle battı. AmerikaAyrıca etkileyebilirdedi.
‘Ukrayna ABD’nin karakolu’
Ukrayna üzerinden RusyaTürkiye’nin nüfus alanı daraltılmaya çalışıldığını belirten Konukman, şunları kaydetti:
“Ukrayna orada Amerika’nın bir ileri karakolu. Rusya ve Amerika daha önce tanışmamış mıydı? Köktendinci bir yaklaşımla, aniden Ukrayna üzerinden Rusyanin nüfus alanı daraltılmaya çalışılmıştır. NATO Bir ülkenin sonuna kadar genişlemek mantıklı mı? Bunun sonuçlarını öngöremediğim için bir durumu anlamakta güçlük çekiyorum. NATO üzerinden genişleyerek bir ülkenin üssüne gelseniz kimse buna izin vermez. Bunun için uzman olmanıza gerek yok. ‘Yeter artık’ diyorsunuz. ‘Artık geri dönelim’ deme şansınız yok. Şimdi birinin Ukrayna dan elini çekme şansı yoktur. Bundan dolayı geri dönüşü olmayan bir sürece girilmiştir. bu da savaşaBu, gidecek daha fazla kaynak anlamına geliyor.”
‘Neoliberal politikalar otoriter rejim getiriyor’
Ancak neoliberal politikalar otoriter rejimlerle Sürdürülebileceğini kaydeden Konukman, Parlamenter Rejime geçmek için yeterli bir tahlil olmayacağını söyledi; neoliberal siyasete veda reklamcı Siyaseti takip eden bir model olduğunu savundu. Guestman dedi ki:
“Birçok ülkede neoliberalizm otoriter rejimler orada. Unutmayalım ki; Neoliberal politikalarla İktidara gelirseniz otoriter rejimler kurmalısınız. neoliberal politikalar demokrasi Bu politikaları ısrarla sürdüreceğim diyorsanız otoriter yapılar inşa etmek zorundasınız. Adı Parlamenter Rejim oluyor, yine otoriter yapılar oluyor. Parlamenter Rejimegeçsen bile diyet Güç birliğini fiili olarak harekete geçirerek, yeni bir sistem getirmeden otoriter rejimi sürdüreceksiniz. Onun için ‘Parlamenter Rejim çalışması’ garanti Israrla savunulabilecek bir durum değil. Bunun temel analizi neoliberal politikalara elveda demek; reklamcıplanlayıcı, sanayileşmeönceliklendirme, ithalGirdiye bağımlı yapıyı dönüştüren bir model.”
“Washington sonrası uzlaşmada işçi sınıfının adı yok”
YönetimModelde gücün sermayeye verildiğine değinen Konukman, şunları söyledi: işçi sınıfının parlamento listelerinde Yapsa bile sisteme meşruiyet kazandırmak için yapıldığını savundu. Guestman şu açıklamaları yaptı:
“Washington sonrası hakikat konsensüsü 2000’lerde geldi. Özelleştirme devam etti. Bunları yaparken pazar Dost devlet oluşturalım’ dediler. Yönetişim diye bir kavram var. Tüm karar mekanizmaları üçlü yapıya sahip olacak; sivil toplum örgütleri , bürokrasi, özel şubenin kendisi. maalesef bu Washington sonrası uzlaşmaİle dayatılıyor, altını çiziyorum. lenin Meşhur bir söz vardır; ‘bütün güç Sovyetler ‘e’ diyor. Uluslararası sermaye ve işbirlikçileri bu sloganı şöyle anladılar; tüm gücün sermayeye modeli. Yönetim üç koltuğun da başkente verildiği bir sistem. Burada partilerde personel de sosyalistler eninde sonunda bu yönetişim modeli karşısına çıkacaktır. Yani özetle bu yeni modelde maalesef işçi sınıfının isimsiz. Temsilcilerinin de adı yok. Seçimlerdeki listelere bakarsak işçi görüp göremeyeceğimizi görebiliriz. Muhtemelen, sistem meşruiyetkazanmak için yapılır. sınıf gerçeklerio kadar çıplak ki artık kimse gelişigüzel davranmaya çalışmıyor.”
