Haber

Tutuklamalara Basın-İş’ten tepki: Gazeteciler sesini kısamayacak

Devrimci Personel Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Basın, Yayın, Matbaa İşçileri Sendikası (Basın-İş) Bölge Temsilcisi Turgut Dedeoğlu, Diyarbakır merkezli operasyonlarda gözaltına alındıktan sonra tutuklanan gazeteciler hakkında değerlendirmelerde bulundu.

‘SEÇİMLERE KARŞI TUTUM’

Mezopotamya Ajansı’ndan Yüsra Batıhan ile Konuşma Söz konusu operasyonları, hükümetin seçim öncesi basına yönelik aldığı bir tedbir olarak değerlendiren Dedeoğlu, “DFG Eşbaşkanı Dicle’nin tutuklanması bunu açıkça gösteren bir tavırdır. Bu kabul edilemez. İşe alınan gazeteciler DİSK Basın-İş üyesidir. Polisin sorgu sırasında “Hangi sendikaya üyesiniz, neden o sendikaya üyesiniz, gerekçeniz nedir” gibi sorular sorması bile Türkiye’nin geldiği durumu açıkça gösteriyor. Bunun seçim odaklı bir tavır olduğunu düşünüyoruz” dedi.

‘GAZETECİLERİ SUSTURAMAZLAR’

Basın üzerindeki baskıların arttığına işaret eden Dedeoğlu, “Basın hacmini kısmak için daha çok çalışacaklar. Bugün iki kişi, yarın belki 4 kişi alınır ama basının sesi kısmasının mümkün olmadığına inanıyoruz. Ne gazetecileri susturabilirler ne de tutuklamalarla insanları hapse atarak yapacağımız haberlerin önüne geçemezler. Bunlar kendilerine göre aldıkları küçük önlemler. Basının sesini asla kısmazlar. Gazetecileri susturamayacaklar” dedi.

‘BASINI SUSTURAMAZLAR’

Diyarbakır’da operasyonların başladığına işaret eden Dedeoğlu, “Ağacın dalını budamaya çalışıyorlar ama ağacı ne kadar çok budarsanız o kadar verim alırsınız. Bunu da unutuyorlar. Dallarımızı budayacaklar ama biz daha da büyüyeceğiz. Basını susturamayacaklar. Diyarbakır’da başlayan tedbir diğer illeri de kapsayacak ama basının sesini kısmak o kadar kolay değil.”

‘GÜÇLÜ BİR DİL İLE KINAMAMIZ GEREKİYOR’

Batı’nın Türkiye’de Kürtlere ve Kürt gazetecilere yönelik baskılara yanıt vermediğini belirten Dedeoğlu, söz konusu durumun hükümeti bozduğunu belirterek, “DİSK Basın-İş olarak gazeteciler ve basınla ilgili açıklama yapmayacağız. bugün tutuklanan üyeler İktidarın bu küstahlığının önüne geçebilmemiz için hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda bu açıklamaları ve bu tepkileri artırmamız gerekiyor. Kürt illerinde yapılan baskılar Türkiye illerinde pek yaygın değil. Bunu görünür kılmanın, insanca düşünmenin yollarına bakmak gerekiyor. Bugün Kürt gazetecilere yapılan zulüm yarın sosyalistlere, ardından Türkiye’ye uygulanmaya başlayacak. Adaletsizliği önlememiz ve sert bir dille kınamamız gerekiyor. Bunu özellikle uluslararası camiada görünür kılmamız gerekiyor. Bunu engellemenin yollarından biri de arkadaşlarımıza yapılan bu haksız müdahaleleri görünür kılmak ve ses çıkarmaktır. Bu bizim kederimiz. Ses verebilenler olarak çok azız ama az olmamız az kalacağımız anlamına gelmiyor. Bunu büyütmemiz gerekiyor. İki hafta içinde alınmayacağımıza dair bir işaret yok. Doğruyu söyleyenin, doğruyu söyleyenin tutuklanıp hapse atılacağı bir ülke olma yolunda ilerliyoruz. Umarım halkımız seçimlerde bunu görür ve gereken cevabı verir.” (HABER MERKEZİ)

niksar-haber.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu